Quantcast
Channel: Basın Bültenleri – Sinema Manyakları
Viewing all 65 articles
Browse latest View live

25. Ankara Film Festivali Biletleri Satışa Çıktı

$
0
0

25. Ankara Uluslararası Film Festivali

Bu yıl 5 – 15 Haziran tarihleri arasında yapılacak Ankara Uluslararası Film Festivali’nin biletleri satışa çıktı. Türkiye sinemasından 10 uzun metraj yarışma filmi ile yine Türkiye ve dünya sinemasından 50 seçkin filmin yeralacağı festivalin biletleri Kızılay Büyülü Fener Sineması’nda satılacak.

Festivalde bunların dışında gösterilecek 90 kısa, 20 belgesel filmin ve 57 video sanatı gösterimi ise ücretsiz olarak izleyicilere sunulacak. Yine festival süresince yapılacak workshoplar, açıkoturumlar, söyleşiler, özel gösterimler, masterclasslar, deneysel konserler, atölyeler, çocuk şenliği ve performanslar da ücretsiz olacak.

Film gösterimleri festivalin sponsorlarından Kızılay Büyülü Fener Sineması ile Goethe Enstitüsü’nde (Alman Kültür Merkezi) yapılacak. Kızılay Büyülü Fener Sineması’ndaki gösterimlerde bilet fiyatları 11.30 seansları için 5 lira, 14.00-16.30 seansları için 9 lira, 19.00-21.30 seansları için ise 11 lira olarak belirlendi. Bilet fiyatlarında “öğrenci” ve “tam” ayrımı yapılmayacak. Öte yandan Halkbank da “Paraf” kartla bilet alanlara, “bir bilet alana ikinci bilet bedava” uygulaması yapıyor.

ASKIDA BİLET

Festivalde ayrıca, Türk Eğitim Derneği’nin katkılarıyla “askıda sinema bileti” uygulaması da yer alacak. Özellikle parasızlık nedeniyle festival filmlerini izleyemeyen gençler için düzenlenen uygulamayla, festival boyunca Kızılay Büyülü Fener Sineması’nda ilk üç seansta “askıda bilet” uygulaması yapılacak. Bilet alamayacak gençler için gişelere bu seanslar kapsamında “askıya” bilet çıkarılacak. Bunun dışında festival izleyicileri de kendi adlarına istedikleri kadar “askıda bilet” alarak gişelere bırakabilecekler.



“En Kısa” Festival

$
0
0

25. Ankara Uluslararası Film Festivali

Ankara Uluslararası Film Festivali bir ilke imza atarak, herkesin katılabileceği bir kısa film gösterimi düzenliyor. Herkes akıllı telefonlarından çekeceği videolarla bu festivale katılabilecek.

5-15 Haziran tarihleri arasında düzenlenen Ankara Uluslararası Film Festivali, kısa film dalına en büyük önemi veren festivallerin başında geliyor. Festival bünyesinde düzenlenen Ulusal Kısa Film yarışmasında, “Kurmaca”, “Deneysel” ve “Canlandırma” dallarında 57 film yarışacak. Bunların dışında Almanya’dan, İngiltere’den, İran’dan, Polonya’dan, Romanya’dan, Fransa’dan ve Türkiye’den başka kısa filmler özel gösterimlerde festival izleyicileriyle buluşacak.

Festivalin en ilginç bölümlerinden biri ise “En Kısa Festival” bölümü olacak. Bu bölümde, herkesin katılabileceği, akıllı telefonlardaki Vine uygulamasıyla çekilecek 6 saniyelik videolar daha sonra bir toplu gösterimle izleyicilere sunulacak. Bunun için çekilen videoların #enkisafestival hashtag’ine yüklenmesi yeterli olacak.


25. Ankara Film Festivali’nde Günün Programı (7 Haziran 2014)

$
0
0

“Dünya Festivallerinden” filmler:
-Wadjda, 11:30 seansında Kızılay Büyülü Fener 1. Salonda
-Ben, Kendim ve Annem, 14:00 seansında Kızılay Büyülü Fener 1. Salonda
-Evden Eve-Bir Hayalin Kronolojisi, 16:30 & 19:00 seanslarında Kızılay Büyülü Fener 1.Salonda
-Mürid/Larjungen, 21:30 seansında Kızılay Büyülü Fener 3. Salonda…

————————-

Orson Welles’in İzinde” filmler:
-Othello , 16:30 seansında Kızılay Büyülü Fener 3. Salonda…
-Coherence, 14:00 seansında Kızılay Büyülü Fener 3. Salonda…

————————-
Kırmızı Balon
“Çocuk Festivali” kapsamında Kırmızı Balon ve Beyaz Yele, 7 Haziran 11:30 seansında Kızılay Büyülü Fener 3. Salonda…

————————-

“Sinemanın Yeni Yıldızı: Romanya Sineması”dan Al Doilea Joc, 7 Haziran 21:30′da Kızılay Büyülü Fener 4. Salonda…

————————-

İki “Usta İşi” film 7 Haziran’da festivalde: Walesa, 19:00 seansında Kızılay Büyülü Fener 4. Salon – Brazil, 21:30 seansında Kızılay Büyülü Fener 1. Salonda…

————————-

FESTİLAB, 7 Haziran’da Mariusz Wilczynski ile Masterclass etkinliğiyle devam edecek. Etkinlik 11:00′dan itibaren Kızılay Büyülü Fener de… (ücretsizdir.)

————————-

İlk günkü Polonya Kısaları’nın ardından, Polonya Canlandırmaları 7 Haziran Cumartesi 16:30′da Kızılay Büyülü Fener 4. Salonda… (ücretsizdir.)

————————-

Goethe Enstitüsü’nde 12:30′da Dünyadan Kısalar, 15:00′dan itibaren ise Türkiye’de Video Sanatının 40 Yılından 40 Video sizlerle… (ücretsizdir.)


25. Ankara Film Festivali’nde Günün Programı (11 Haziran 2014)

$
0
0

Kusursuzlar

“Ulusal Uzun Film Yarışması”ndan filmler:
-Kusursuzlar, 16:30 seansında Kızılay Büyülü Fener 3. Salonda… (yönetmenin katılımıyla)
-Bi Küçük Eylül Meselesi, 19:00 seansında Kızılay Büyülü Fener 3. Salonda… (yönetmen ve oyuncuların katılımıyla)

——————————–

“Dünya Festivallerinden” filmler:
-Evden Eve – Bir Hayalin Kronolojisi/Die Andere Heimat – Chronik einer Sehnsucht, 11:30 & 14:00 seansında Kızılay Büyülü Fener 1. Salonda…
-Kız Arkadaş Erkek Arkadaş/Girlfriend Boyfriend, 14:00 seansında Kızılay Büyülü Fener 3. Salonda…
-Ten Rengi: Buğday/Coleur de Peau: Miel, 16:30 seansında Kızılay Büyülü Fener 4. Salonda…
-Tom Çiftlikte/Tom A La Ferme, 19:00 seansında Kızılay Büyülü Fener 4. Salonda…

——————————–

“Güney’den” Kel Dağ/Serra Pelada, 21:30 seansında Kızılay Büyülü Fener 1. Salonda…

——————————–

“I. Dünya Savaşının 100. Yılı” bölümünden Oh! Bu Ne Güzel Savaş/Oh! What A Lovely War, 11:30 seansında Kızılay Büyülü Fener 3. Salonda…

——————————–

“Usta İşi” filmlerden:
-3 X 3D, 16:30 seansında Kızılay Büyülü Fener 1. Salonda…
-Ölümü Beklerken/La Mort en Direct, 21:30 seansında Kızılay Büyülü Fener 3. Salonda…

——————————–

“Sinemanın Yeni Yıldızı: Romanya Sineması” bölümünden:
-Öteye Yolculuk/Cruclic – Drumul Spre Dincolo, 14:00 seansında Kızılay Büyülü Fener 4. Salonda…
-Noosfera & 24 Kova, 7 Fare, 18 Yıl adlı iki Romanya belgeseli, 21:30 seansında Kızılay Büyülü Fener 4. Salonda…

——————————–

“Avustralya Genç Sineması”ndan Zoe Nerede?/Zoe.Misplaced, 19:00 seansında Kızılay Büyülü Fener 1. Salonda…

——————————–

Ulusal Kısa Film ve Belgesel Film Yarışması filmlerinin gösterimleri 10 Haziran’da başladı. Bugün de gösterimler sabah 10’dan itibaren Goethe Enstitüsü’nde. Ayrıca FESTİLAB kapsamında yer alan Deneysel Film & Canlı Konser “Yürümek ve Yok Olmak” 19:30’da yine Goethe Enstitüsü’nde. Enstitü’deki tüm etkinlikler ücretsizdir…

——————————–

“Gökyüzüne Bakmak” adlı video sergisi 13 Haziran Cuma gününe kadar Goethe Enstitüsü’nde sizleri bekliyor…


Tayfa Açık Hava Sinema Günleri Başlıyor: “Gülüp Geçme!”

$
0
0

Tayfa Kitapkafe’nin düzenlediği açık hava sinema günleri 30 Haziran’da başlayacak ve yaz boyunca devam edecek.

Yıl boyunca gerçekleştirdiği sinema etkinliklerine açık hava gösterimleriyle devam eden Tayfa Kitapkafe, Temmuz ayında usta yönetmenlerin sinema tarihine damga vurmuş komedi filmlerini perdeye taşıyor.  “Gülüp Geçme!” temalı film programı Stanley Kubrick’le başlayıp Woody Allen’le tamamlanıyor. Her pazartesi 20.00’de gerçekleşecek etkinlik kapsamında tüm film gösterimleri ücretsiz olacak.

Program Ayrıntıları:

30 Haziran  Pazartesi – 20:00
Dr. Strangelove (Dr. Garipaşk)
Yön: Stanley Kubrick
1964, 95 dk.

Dr. Strangelove, Soğuk Savaş döneminin en gerilimli ve buhranlı döneminde, Küba krizinin hemen sonrasında, “Nükleer Çağ”ın başlangıcında Amerika ve SSCB arasındaki gerilime dair mizahi bir yaklaşım getirebilmesiyle Kubrick’in en önemli filmlerindendir.

14 Temmuz Pazartesi – 20:00
The Party ( Tatlı Budala)
Yön:  Blake Edwards
1968,  99 dk.

Hrundi V. Bakshi, Hollywood’da başarılı olamamış sakar bir aktördür. Hint asıllı Bakshi, son oyunculuk denemesinde film setini hava uçurunca kovulur ve işsiz kalır. Bir yanlışlık sonucu, ünlü bir Hollywood yapımcısının evindeki jet sosyete partisine davet edilen Bakshi, unutulmaz bir partiye sebep olacaktır.

21 Temmuz Pazartesi – 20:00
Monty Python and the Holy Grail (Monthy Python ve Kutsal Kadeh)
Yön: Terry Gilliam, Terry Jones
1975,  91dk.

Ortaçağ İngilteresi’nde, Efsane Kral Arthur ve şövalyeleri ile karşı karşıyayız. Ancak, bu kez zihinlerdeki katı ortaçağ betimlemelerinden uzakta fantastik bir absürd komedinin içinde. Öykü, kral ve şövalyelerinin Tanrı’nın emri ile İsa’nın kaybettiği kutsal kaseyi bulmak için görevlendirilmeleri üzerine gelişiyor…

28 Temmuz Pazartesi – 20:00
Annie Hall
Yön: Woody Allen
1977, 93 dk.

New York’lu komedyen yazar Alvy Singer (Woody Allen) aşkın peşinden gitmek istese de, yaşadığı entellektüel ortamda aradığını bulabileceği konusunda oldukça umutsuzdur. En az kendisi kadar nörotik olan şarkıcı Annie Hall (Diane Keaton) ile tanışması ise önyargılarını sona erdirir. Yoğun olduğu kadar farklı olan bir ilişki yaşamaya başlarlar.


Tayfa Kitapkafe
Adres: Selanik Cad. 82/32 Kızılay/Ankara
Tel: 0312 424 11 99


Filmekimi 10-12 Ekim’de Ankara’da, Biletler 1 Ekim Çarşamba Sabahı Satışta.

$
0
0

film_ekimi_2014

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından İstanbul’da 13. kez gerçekleştirilen Filmekimi bu yıl da Vodafone FreeZone sponsorluğunda düzenleniyor. Filmekimi, her yıl olduğu gibi merakla beklenen göz alıcı filmleri izleyiciyle buluşturacak. Yeni sinema sezonunun habercisi olan Filmekimi’nin 13′üncüsünde, prömiyerini Sundance, Berlin, Cannes, Venedik, Toronto gibi saygın festivallerde yapan, ustaların son yapıtlarının da aralarında bulunduğu birçok film sinemaseverlerin beğenisine sunulacak. 13. Filmekimi, Ekim ayı boyunca İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Trabzon’u ziyaret edecek.

Sinema keyfini Türkiye’nin farklı kentlerine taşıyan Filmekimi, 10 Ekim Cuma, 11 Ekim Cumartesi ve 12 Ekim Pazar günlerinde Büyülü Fener Kızılay Sineması’nda Ankaralı sinemaseverlerle buluşacak. 11.00, 13.30, 16.00, 19.00 ve 21.30’ta düzenlenecek seansların her birinde farklı bir film gösterilecek.

BİLETLER 1 EKİM ÇARŞAMBA SABAHI SATIŞTA

Filmekimi biletleri, 1 Ekim Çarşamba günü 10.30’dan itibaren, Biletix satış noktaları, Biletix internet sitesi (biletix.com), Biletix çağrı merkezi (216 556 98 00) ve hizmet bedelsiz olarak, Büyülü Fener Kızılay Sineması’nda kurulacak gişeden satın alınabilecek.

Filmekimi’nin Ankara ayağının biletleri hafta içi gündüz seanslarında (11.00, 13.30, 16.00) sadece 5 TL, hafta sonu gündüz seansları ve tüm akşam seanslarında (19.30, 21.30) tam 11, indirimli 9 TL.

13. Filmekimi’nin sponsoru Vodafone FreeZone, sinema kampanyasını Filmekimi’nde de sürdürecek. Vodafone FreeZone’lu sinemaseverler, Filmekimi’nde bir bilet aldıklarında aynı seans için bir bilet de hediye kazanacaklar. Kampanyalı bilet satışları Filmekimi ana gişeleri ve biletix.com adresi üzerinden yapılacak. Kampanya koşulları hakkında ayrıntılı bilgi vodafonefreezone.com sitesinde yer alıyor.

FİLMEKİMİ’NİN DESTEKÇİLERİ

Vodafone FreeZone sponsorluğuyla düzenlenen 13. Filmekimi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü ve Sinema Genel Müdürlüğü’nün desteğiyle gerçekleştiriliyor. 13. Filmekimi’nin medya sponsorluğunu CNBC-e, Hürriyet, Radyo Eksen ve Radikal.com.tr üstleniyor. Filmekimi’nin afişleri ve tanıtım kampanyası bu yıl da Alametifarika’dan.

FİLMEKİMİ PROGRAMINA GÖZATMAK İÇİN…

Sinefiller bu yıl festival programına, Filmekimi’nin yenilenen web sitesi filmekimi.iksv.org’un yanı sıra İKSV Mobil uygulamasından da ulaşabiliyor. Vodafone Red’in katkılarıyla geliştirilen İKSV Mobil uygulaması, AppStore ve Google Play’den ücretsiz olarak indirilebiliyor. İKSV Mobil’e ek olarak Filmekimi broşürü AppStore’dan ücretsiz olarak indirilebilen İKSV Kitaplık uygulamasıyla iPad üzerinde de okunabilir. Filmekimi filmlerin bilgileri, gösterim çizelgesi, etkinlikler ve diğer tüm ayrıntıları içeren Filmekimi broşürü ayrıca Filmekimi sinemalarından da temin edilebilir. Filmekimi’yle ilgili gelişmeler ve daha birçok güncel bilgi ise, Filmekimi’nin Facebook, Twitter ve Instagram sayfalarından takip edilebilir.

Ayrıntılı bilgi için: filmekimi.iksv.org

Filmekimi’ni sosyal medyada takip etmek için:

facebook.com/filmekimi
twitter.com/filmekimi2014
instagram.com/filmekimi
#filmekimi2014

 

FİLMEKİMİ’NİN ANKARA PROGRAMINDA NELER VAR?

Pasolini – Abel Ferrara
10 Ekim Cuma, 11.00

“Onu kimin öldürdüğünü biliyorum!” demişti Abel Ferrara İtalyan gazetecilere Pasolini’nin son günlerini anlattığı filmini bitirince. Gizem, Pier Paolo Pasolini 1975 Kasım’ında, korku ve tutkunun hüküm sürdüğü, yoz ve bitik bir İtalya’da vahşice öldürüldüğünden bu yana ortadan kalkmadı. Şair, yönetmen, gazeteci ve aydın Pasolini, İtalyan sanat ve siyaset çevrelerinin en tanınmış ve aynı zamanda en tartışılan isimlerinden biriydi. 1975’te Roma yakınlarında bir plajda, kendi arabasıyla ezilerek öldürüldüğünde bazı söylentiler ve zanlılar ortaya çıktı ama gerçek katil ne belirlendi ne de cezalandırıldı. 2005 yılında, bazı yeni kanıtların ele geçmesiyle vaka dosyası yeniden açıldı. Abel Ferrara, siyaset ve sinema tarihini bir arada ele aldığı filminde işte bu karanlık olaya ışık tutmaya çalışırken filmin oyuncu kadrosunda Willem Dafoe, Maria De Medeiros, Riccardo Scamarcio, Giada Colagrande, Valerio Mastandrea ve Tatiana Luter yer alıyor.

Dile Veda / Adieu au Language / Goodbye to Language – Jean-Luc Godard
10 Ekim Cuma, 13.30

Sinemanın yaşlanmayan ustası, 83 yaşındaki büyük deha Jean-Luc Godard’ın son filmi Adieu au Langage / Goodbye to Language / Dile Veda, bu yıl Cannes’da ilk kez Jüri Ödülü’nü aldı. Yönetmenin 39. uzun metrajlı filmiyle gözlerinizi ve zihninizi daha önce hiç olmadığı gibi alt-üst ediyor. Farklı video formatları kullanımı, benzersiz 3D denemeleri, sağlam bir mizahi bakış, edebi alıntılar ve yine bolca kelime oyunları aracılığıyla küreselleşmeden devlet şiddetine, klasik müzikten aşka birçok konuya değinirken sinemanın sınırlarını da zorluyor. “Hayalgücü olmayanlar gerçekliğe sığınır” cümlesiyle açılan bu eşsiz film, ilk kez izleyici karşısına çıktığı Cannes Film Festivali’nde aldığı ödülle Godard’ın hâlâ yenilikçi ve hâlâ zinde olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Filmin konusu Godard’a göre basit: “Evli bir kadınla bekâr bir adam karşılaşır. Sever, kavga ederler; yumruklar konuşur.” Filmin oyuncuları arasında Héloïse Godet, Kamel Abdelli, Richard Chevallier, Zoé Bruneau, Christian Gregori ve Jessica Erickson bulunuyor.

Aşkın Halleri / The Disappearance of Eleanor Rigby: Them – Ned Benson
10 Ekim Cuma, 16.00

Aşkın Halleri / The Disappearance of Eleanor Rigby: Them

Ned Benson’ın 2013’te çektiği ikili film Him ve Her, evli bir çiftin bozulan ilişkisine kadının ve adamın bakış açılarından, ayrı ayrı bakıyordu. İki farklı bakış açısını bir araya getiren ve bu iki filmin tek bir filme kurgulanmış hali olan The Disappearance of Eleanor Rigby: Them / Aşkın Halleri ise ilişkilerin öznelliğine getirdiği benzersiz bakışla, Cannes’da ilk kez gösterildiği Belirli Bir Bakış bölümünde büyük övgü topladı. Filmin kahramanları Connor ve Eleanor, New Yorklu, evli bir çifttir. Connor kendi lokantasında çalışırken Eleanor da yüksek eğitimine devam etmektedir. Hayat sıradan günlerle geçerken beklenmedik bir kayıpla evlilikleri sarsılır. Bu üzücü olaydan sonra iki yabancı olarak hem birbirlerine anlayış göstermeye hem de eski sevgilerini yeniden yakalamaya çabalayacaklardır. Filmde başrolleri Jessica Chastain, James McAvoy, Viola Davis, William Hurt, Isabelle Huppert, Jess Weixler, Bill Hader gibi yıldızlar paylaşıyor.

Whiplash – Damien Chazelle
10 Ekim Cuma, 19.00

Damien Chazelle’in son filmi Whiplash, Sundance’te Drama dalında Büyük Jüri Ödülü ve İzleyici Ödülleri’ni kazandı. Cannes’da da Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde gösterilen film, acımasız bir caz ustasıyla genç davulcu öğrencisi arasındaki gerilimli ilişkiyi ele alıyor. Chazelle’in 2013’te yine Sundance’te ödüllendirilen aynı adlı kendi kısa filminden yola çıkarak çektiği, adrenalini hiç azalmayan bu psikolojik gerilimin kahramanı, Manhattan’da zorlu bir konservatuarda okuyan, daha 19 yaşındaki davulcu Andrew. Babası gibi başarısızlığa uğramaktan korkan Andrew, büyük bir müzisyen olma hedefiyle elleri kanayıncaya kadar egzersiz yapıyor. Sertliğiyle nam salmış caz ustası Terence Fletcher’dan ders almaya başlayınca, kusursuzluğa erişmek için insanlığını bile kaybetmeyi göze alıyor. Filmin başrollerinde Milles Teller, J.K. Simmons, Melissa Benoist, Paul Reiser, Austin Stowell ve Jayson Blair’i izliyoruz.

Çocukluk / Boyhood – Richard Linklater
10 Ekim Cuma, 21.30

Çığır açan bir büyüme öyküsü, film çekimi alanında bir deney, bir tür video-günlük ve bir aile albümü… Boyhood / Çocukluk, 2002’den 2014’e, 12 yıllık bir sürede geçen, aynı oyuncuları bu 12 yıl boyunca izleyen, oyuncuları da zamanla yaşlanan, senaryosu çekim süresi sırasında hem de oyuncuların müdahalesiyle yazılan çok özel bir film. Önce Sundance’te prömiyerini yapan ve ardından Berlin’de En İyi Yönetmen, FIPRESCI’nin 2014 Büyük Ödülü, Seattle’da En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Kadın Oyuncu ödüllerini kazanan Çocukluk, yönetmen Richard Linklater’ın tabiriyle “Bir oğlanı birinci sınıftan 12. sınıfa kadar izleyen ve üniversiteye gidişiyle biten, anne-baba ile çocuk arasındaki ilişkinin öyküsü”; Ethan Hawke’a göre ise “Kapsamıyla Tolstoyvari bir film”… Filmde Patricia Arquette, Ethan Hawke, Ellar Coltrane, Lorelei Linklater, Marco Perella, Evie Thompson, Brad Hawkins ve Jenni Tooley’i izliyoruz.

Özgürlük Dansı / Jimmy’s Hall – Ken Loach
11 Ekim Cumartesi, 11.00

Özgürlük Dansı / Jimmy’s Hall

Efsane yönetmen Ken Loach Cannes Film Festivali’nde yarışan son yapıtı Jimmy’s Hall / Özgürlük Dansında her zamanki gibi adaletsizliğe karşı öfkesiyle siyasal heyecanını bir araya getiriyor. 1921’de iç savaşın eşiğindeyken toplu dansların, boks derslerinin, şiir toplantılarının yapıldığı, eğlence ve zaman geçirme amaçlı bir “halk salonu” açan İrlandalı komünist ve aktivist Jimmy Gralton, bu yerin tehlikeli ve yıkıcı olduğunu iddia eden Katolik Kilisesi ve “ileri gelenler” yüzünden ülkeyi terk etmek zorunda kalır. New York’ta geçirdiği on yıldan sonra, 1932’de geri dönen Jimmy, salonu yeniden açmaya niyetlenir. Özgürlük Dansı, bu salona gelerek öğrenen, tartışan, hayaller kuran, ama her şeyden öte, dans edip eğlenen o hür fikirli gençlerin de duygusal bir portresini çiziyor. Filmin başrollerini ise Barry Ward, Simone Kirby, Jim Norton, Aisling Franciosi, Aileen Henry, Francis Magee, Karl Geary, Denise Gough ve Sorcha Fox paylaşıyor.

Mucizeler / Le meraviglie / The Wonders – Alice Rohrwacher
11 Ekim Cumartesi, 13.30

Bu yaz sona ererken Gelsomina ve üç kız kardeşi için hiçbir şey aynı kalmayacak artık. Arıcılık yapan babasının, ailesini ve gelenekleri korumak için kurduğu tuhaf, yalıtılmış krallığın tahtına geçecektir Gelsomina. İşte bu yaz, aileyi bir arada tutan kurallar çatırdamaya başlar: Gençlik rehabilitasyon programına dahil olan genç bir Alman kasabaya gelir. Kasabanın diğer ziyaretçileri ise dev ödüller dağıtan bir televizyon yarışması ile muhteşem güzellikteki gizemli sunucusu olur; üstelik herkes bu yarışmaya katılmak için can atmaktadır. Cannes’da Altın Palmiye için yarışan tek İtalyan filmi olan ve Cannes Büyük Ödülü’nün sahibi Le Meraviglie / The Wonders / Mucizelerin, yönetmeni Rohrwacher’a göre film, “İtalya’nın doğal görünümünü, mahvını ve bir tür lunaparka dönüşmesini anlatıyor. Bu günlerde zaman her şeyi bir ‘manzara’ya çeviriyor.” Filmin oyuncuları ise şöyle: Maria Alexandra Lungu, Sam Louwyck, Monica Bellucci, Alba Rohrwacher, Sabine Timoteo, Agnese Graziani, Luis Huilca Logrono.

Bay Turner / Mr. Turner – Mike Leigh
11 Ekim Cumartesi, 16.00

İngiliz orta sınıfının gündelik yaşamından benzersiz filmler çıkaran yönetmen Mike Leigh, bu kez empresyonizm akımının öncülerinden J.M.W. Turner’ın hayatından bir kesiti anlatıyor. Mike Leigh’in 1999 yapımı dönem filmi Topsy Turvy / Karmakarışık’ı anımsatan Mr. Turner / Bay Turner’ın başrolünde, yönetmenin gedikli oyuncusu, bu rol için iki yıl resim dersi alan Timothy Spall yer alıyor. Timothy Spall Bay Turnerdaki rolüyle Cannes’da En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nün de sahibi oldu. Birçok sinemacıya esin veren 19. Yüzyıl İngiliz ressamı Turner’ın hayatının son 25 yılını işleyen film, sanatçının dönemin Londra sanat dünyası, yaşlı babası, cinsel gereksinimlerini de karşılayan hizmetçisi, metresi ve iki yetişkin kızıyla olan ilişkilerini ele alırken seyahatlerini, sanatını, cinsel tutkularını, fırtınayı resmedebilmek için kendini bir geminin direğine bağlaması gibi aşırılıklarını da anlatıyor. Filmde başrolleri Timothy Spall, Dorothy Atkinson, Marion Bailey, Paul Jesson, Lesley Manville, Martin Savage ve Ruth Sheen paylaşıyor.

Yıldız Haritası / Maps to the Stars – David Cronenberg
11 Ekim Cumartesi, 19.00

Yıldız Haritası / Maps to the Stars

Kült yönetmen David Cronenberg’in son filmi, John Cusack’ın tarifiyle “Fazla renkli, yüksek ateşli bir Hollywood rüyası”. Maps To The Stars / Yıldız Haritası filminin başrolünde bu yıl Cannes’da En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü almış Julianne Moore da bulunuyor. Cronenberg’in sığ ve bencil şöhretlerin yoz ve boş hayatlarını anlatan Hollywood taşlamasının anti kahramanları, zengin psikoterapist Stafford, uyuşturucu alışkanlığından henüz kurtulan 13 yaşındaki çocuk yıldız oğlu Benjie, yangın çıkarma alışkanlığı için yatırıldığı sanatoryumdan yeni çıkan kızı Agatha, eski şaşaalı günlerinin özlemiyle parlak bir rol peşine düşen ama bu arada annesinin hayaletinden kurtulamayan güzel oyuncu Havana ve senarist olma hayalleri kuran limuzin şoförü Jerome’dan oluşuyor. Senaryosu romancı ve senarist Bruce Wagner’ın elinden çıkan film hakkında Cronenberg şöyle diyor: “Bence tüm filmlerim eğlenceli. Bu filmim de istisna değil.” Yıldızlardan oluşan filmin oyuncu kadrosunda ise Julianne Moore, Robert Pattinson, John Cusack, Mia Wasikowska, Olivia Williams, Sarah Gadon ve Evan Bird yer alıyor.

Mommy – Xavier Dolan
11 Ekim Cumartesi, 21.30

Henüz 25 yaşındaki Xavier Dolan Mommy ile Cannes Film Festivali’nde Jüri Ödülü’nü efsane sinemacı Jean-Luc Godard’la paylaştı. Yönetmenliğini, senaristliğini, kurgusunu ve hatta kostüm tasarımını Dolan’ın üstlendiği film, bazen şiddete meyilli bazense fazla sevecen sorunlu ergen oğlu Steve’i tek başına büyütmeye çalışan dul anne Diane’ın hikâyesini anlatıyor. Komşuları olan Kyla bir gün hayatlarına girince, hem annenin hem de oğlun hayatları değişiyor. Uyguladığı 1:1 ekran oranı ve müzik, renk ve kurgu seçimleriyle Xavier Dolan’ın bu son filmi, birçok eleştirmen tarafından en iyi ve en olgun yapıtı olarak görüldü, jüri başkanı Jane Campion tarafından “O gerçekten dahi, filme bayıldım” sözleriyle övüldü. Filmin oyuncu kadrosu Anne Dorval, Suzanne Clement, Antoine Olivier Pilon, Patrick Huard, Alexandre Goyette, Michele Lituac ve Viviane Pacal’den oluşuyor. Mommy, Kanada’nın Oscar adayı oldu.

İnsanları Seyreden Güvercin / A Pigeon Sat on a Branch Reflecting on Existence – Roy Andersson
12 Ekim Pazar, 11.00

Çoğu zaman adı Ingmar Bergman ile anılan, İsveç sinemasının usta yönetmeni Roy Andersson İkinci Kattan Şarkılar (2000) ve Siz, Yaşayanlar’ın (2007) ardından “Yaşayanlar” üçlemesini tamamlıyor. Dünya prömiyerini ağustosta Venedik Film Festivali’nde yapan ve Altın Aslan Ödülü’nü alan film, Holger Andersson, Nisse Vestblom’ın canlandırdığı ıvır zıvır satan iki gezgin satıcıyı izliyor. Çağdaş zamanların Don Kişot ve Sanço Panza’sı gibi, bu iki bezgin adam, günümüzün, geçmişin ve geleceğin karmakarışık dünyasına bir bakış atıyor: Aynı anda absürt, sert, gerçeküstü, öfke dolu, rahatsız edici, karanlık ve komik En Duva Satt Pa En Gren Och Funderade Pa Tıllvaron / A Pigeon Sat on a Branch Reflecting on Existence / İnsanları Seyreden Güvercin, farklı yaşamlar ve durumların içinden geçerken bize yaşamın ihtişamını, insanoğlunun kırılganlığını ve yaklaşan kıyametini hatırlatıyor, tıpkı bir dalın üzerinden bizleri gözleyen bir güvercin gibi.

Timbuktu – Abderrahmane Sissako
12 Ekim Pazar, 13.30

Afrika sinemasının en büyük isimlerinden Abderrahman Sissako’nun sessiz bir direnişi anlatan son filmi Timbuktu, bu yıl Cannes’da yarışan en çarpıcı filmlerden biri oldu. Mali’nin kuzeyinde şeriat yasalarının geçerliliği ilan edildikten sonra birçok ailenin yaşamının nasıl mahvolduğunu anlatan Timbuktu için Sissako şöyle diyor: “Filmlerimde umut vardır umarım. Müziği yasaklasalar da en güçlü müzik kafamızın içinde duyduğumuzdur.” Filmin kahramanı, ailesiyle birlikte Timbuktu yakınlarında, çölde yaşayan Tuareg çoban Kidane. İneğini öldüren bir balıkçıyı kazara öldürünce Kidane, gülmeyi, sigara içmeyi, futbolu ve müziği bile yasaklayan, tuhaf olduğu kadar ölümcül kararlar veren mahkemeleriyle iktidara gelen aşırı dincilerin insafına kalıyor. Başrollerinde Abel Jafri ve Hichem Yacoubi’nin yer aldığı film, 2014 Cannes’da Kiliseler Birliği ve François Chalais Ödülleri’nin sahibi oldu. Timbuktu, Moritanya’nın Oscar adayı oldu.

Turist / Force Majeur – Ruben Östlund
12 Ekim Pazar, 16.00

Turist / Force Majeur

2014 Cannes Jüri Ödülü – Belirli Bir Bakış ve 2014 MOTOVUN FIPRESCI Ödülü sahibi Turist’te yönetmen Ruben Östlund çağdaş aile yapısında erkeğin rolünü alışılmışın dışında bir mizahla inceliyor. Fransa Alpleri’ne kayağa giden İsveçli bir aile dağın eteklerindeki lokantada öğle yemeği yerken çığ düşer. Anne Ebba çocuklarını korumaya çalışırken baba Tomas’a seslenir fakat Tomas bu arada kendi canının derdindedir. Kimseye bir şey olmasa da ailenin hassas çekirdeği çatlamıştır bir kere. Tomas ile Ebba evliliklerini sorgularken Tomas yeniden “ailenin direği” konumunu ele geçirmeye çalışacaktır. Östlund’un İsveç toplumundaki ırkçılık ve sınıf ayrımını aşırı gerçekçi bir gözle incelediği 2011 yapımı filmi Play / Oyun birçok ödül kazanmıştı. Turist’te ise başrolleri Johannes Kuhnke, Lisa Loven Kongsli, Clara Wettergren, Vincent Wettergren, Kristofer Hivju, Fanni Metelius paylaşıyor. Turist, İsveç’in Oscar adayı oldu.

Beyaz Tanrı / Fehér isten / White God – Kornél Mundruczo
12 Ekim Pazar, 19.00

Feher Isten / White God / Beyaz Tanrı alışılmadık bir insan-köpek macerası ya da vahşi bir devrim filmi olmakla beraber aynı zamanda ebedi bir dostluğu da anlatıyor. Filmin anti-kahramanı (kahverengi, kırma bir köpek olan) Hagen. Sahipleri onu sokağa attıktan sonra, 13 yaşındaki Lili dışında karşılaştığı tüm insanlarsa Hagen’ın ya düşmanı ya da ona zorluk çıkarıyorlar. Hagen’ı sokakta bulan bir adam onu dövüş köpeği olarak yetiştirmeye başlar. Hagen şiddete ve saldırganlığa kayarken, kentteki bütün köpekler insanlara vahşi bir devrime girişmişlerdir. Kornél Mundruczó’nun Macar yönetmen Miklos Jancso’ya ithaf ettiği altıncı uzun metrajı, 2014 Cannes En İyi Film – Belirli Bir Bakış Ödülü’nün sahibi oldu. Filmin oyuncuları arasında Zsofia Psotta, Sandor Zsoter, Lili Manori, Laszlo Galffi, Szabolcs Thuroczy ve Kornel Mundruczo bulunuyor. Beyaz Tanrı, Macaristan’ın Oscar adayı oldu.

Geronimo – Tony Gatlif
12 Ekim Pazar, 21.30

Kendi evden kaçış hikâyesi ve namus cinayetlerinden esinlenen Tony Gatlif, Romeo ve Jülyet, Batı Yakasının Hikâyesi ve Kanlı Düğün’ün çağdaş bir karışımıyla yeniden beyazperdeye dönüyor: Geronimo; yüksek enerjili, dans, Flamenko, Türk müziği ve hip hopla dolu, çağdaş bir trajedi… Fransa’nın güneyinde, kızgın yaz sıcağında, sosyal eğitmen Geronimo, bir rahibe gibi kendini St. Pierre mahallesindeki gençler arasındaki gerilimi gidermeye vermiştir. Zorla evlendirilmek istenen Türk kökenli genç Nil evden kaçıp Çingene sevgilisinin kollarına koşunca iki çete arasındaki gerginlik çatışmaya dönüşür. İtiş-kakış, müzik savaşlarına dönüşünce huzursuzluğu dindirme görevini Geronimo üstelenecektir. Filmde Celine Sallette, Rachid Yous, David Murgia, Nailia Harzoune, Vincent Heneine, Adrien Ruiz, Aksel Üstün ve Tim Seyfi’yi izliyoruz.


Gezici Festival 20’nci Yılını Kutlamaya Hazırlanıyor

$
0
0

20. Gezici Festival

Ankara Sinema Derneği’nin T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlediği Gezici Festival, 20’nci yılını kutlamaya hazırlanıyor. 28 Kasım – 8 Aralık 2014 tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşacak festival, her yıl olduğu gibi Ankara’dan yola çıkacak. 28 Kasım – 4 Aralık’ta başkentteki gösterimleri devam ederken, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi’nin katkılarıyla, 3-7 Aralık tarihleri arasında Eskişehir’e konuk olacak. Gezici Festival yolculuğunu, son üç yıl kendisine coşkulu bir şekilde ev sahipliği yapan Sinop Kültür ve Turizm Derneği’nin katkılarıyla, 5 – 8 Aralık’ta Sinop’ta tamamlayacak.

Sinemanın seçkin örneklerini Türkiye’nin değişik kentlerindeki sinemaseverlerle buluşturmak ve Türkiye sinemasını dünyaya tanıtmak için tam 20 yıldır yollarda olan Gezici Festival, bugüne kadar toplam 5 ülke ve 23 şehre giderek, 56 bin 872 kilometre yol katetti. 1995’ten bu yana dünya ve Türkiye sinemasının en yeni örneklerini izleyicisiyle buluşturan Gezici Festival seyircisini, 20’nci yılda da birçok sürpriz bekliyor. Klasikleşen bölümlerinin yanı sıra özel bölümleri ve konuklarıyla da her yıl dikkat çeken festivalde, bu sene de sinema üzerine söyleşiler ve çeşitli atölye çalışmaları yer alacak. İlk yılından beri Gezici Festival’i yalnız bırakmayan ve her yıl festivale birbirinden özgün ve eğlenceli afişler sunan Behiç Ak, 20’nci yılda da hazırladığı afişle Gezici Festival’e desteğini sürdürüyor.


Gezici Festival 20’nci Yılında Murathan Mungan’ı Ağırlıyor

$
0
0

Murathan Mungan

Ankara Sinema Derneği’nin T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlediği Gezici Festival, 20’nci yılında Murathan Mungan’ı ağırlıyor. 28 Kasım – 8 Aralık 2014 tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşacak festival, her yıl olduğu gibi Ankara’dan yola çıkacak. 28 Kasım – 4 Aralık’ta başkentteki gösterimleri devam ederken, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi’nin katkılarıyla, 3 – 7 Aralık tarihleri arasında Eskişehir’e konuk olacak. Gezici Festival yolculuğunu, son üç yıl kendisine coşkulu bir şekilde ev sahipliği yapan Sinop Kültür ve Turizm Derneği’nin katkılarıyla, 5 – 8 Aralık’ta Sinop’ta tamamlayacak.

Sinemanın seçkin örneklerini Türkiye’nin değişik kentlerindeki sinemaseverlerle buluşturmak ve Türkiye sinemasını dünyaya tanıtmak için tam 20 yıldır yollarda olan Gezici Festival, bugüne kadar toplam 5 ülke ve 23 şehre giderek,56 bin 872 kilometre yol katetti. 1995’ten bu yana dünya ve Türkiye sinemasının en yeni örneklerini izleyicisiyle buluşturan Gezici Festival seyircisini, 20’nci yılda da birçok sürpriz bekliyor. Klasikleşen bölümlerinin yanı sıra özel bölümleri ve konuklarıyla da her yıl dikkat çeken festival bu yıl Murathan Mungan’ı ağırlıyor.

Murathan Mungan’ın seçtikleri: “Gerçeğe Açılan Üç Kapı”

Önceki yıllarda Zeki Demirkubuz, Tuncel Kurtiz ve Barış Bıçakçı’nın seçtiği filmleri sinemaseverlerle buluşturan festival, bu yıl Murathan Mungan’ın özel seçkisini “Gerçeğe Açılan Üç Kapı” bölümünde gösteriyor. Sinema üzerine yazarak da düşünen Mungan, bu bölümde gerçekle olan ilişkimizi sinema aracılığıyla sorguluyor; “Fotoğrafta ne görmek istiyoruz?” Blow Up (Michelangelo Antonioni, 1966), “Ne duymak istiyoruz?” The Conversation (Francis Ford Coppola, 1974) ya da “Hangi hikayeye inanmak istiyoruz?” Rashomon (Akira Kurosawa, 1950). “Gerçeğe Açılan Üç Kapı,” gerçeklik algısı ve hakikatin doğasına olduğu kadar, genel anlamda insanlık durumuna dair bir düşünce egzersizi. Aynı zamanda sinemayı tutkuyla seven bir yazarın, ‘hakiki’ sinemaya daveti.

Blow Up

Usta yönetmen Michelangelo Antonioni’nin filmi Cinayeti Gördüm (Blow Up), varlıklı ve ünlü bir moda fotoğrafçısı olan Thomas’ın, meçhul bir cinayetle olan ilişkisini konu alıyor. Bir parkta şans eseri çektiği fotoğrafı büyütüp incelediğinde silahlı bir adamı ve yerde yatan cesedi fark eden Thomas, bir suça tanıklık ettiğini anlıyor ve cinayeti kanıtlamaya çabalıyor. 1960’ların en özgün yapıtlarından biri olarak kabul edilen filmin arka planında, gerçeklik ve gerçeklik algısı sorgulanıyor.

The Conversation

Francis Ford Coppola’ya 1974’te Altın Palmiye kazandıran Konuşma (The Conversation), ünlü yönetmenin en çarpıcı filmlerinden biri olarak öne çıkıyor. İleri teknolojiyi kullanarak dinleme ve izleme yapan özel dedektif Harry Caul’un obsesif kişiliği ve karmaşık iç dünyasını sinemaya aktaran filmde, genç bir çifti takip etme görevi verilen Harry, olaya giderek sadece bir ‘iş’ olarak bakamamaya başlıyor. Çifti izlerken kaydettiği konuşmalarda duyduklarından etkilenen Harry, zamanla paranoyaya kapılıyor.

Rashomon

İnsanoğlunun zaafları üzerine kurulu örgüsüyle ‘gerçek’ denen şeyin göreceliğine vurgu yapan Rashomon, 12’nci yüzyıl Japonya’sında geçiyor. Film, karısıyla birlikte ormandan geçerken öldürülen bir adam, tecavüze uğrayan karısı ve olayla ilgili farklı insanların anlattığı birbiriyle çelişen hikayeler üzerinden gerçekliği sorguluyor. Herkesin ‘gerçeği’nin farklı olduğu filmin yönetmen koltuğunda ise Akira Kurosawa oturuyor.



Festivallerin En Fantastiği Başlıyor!

$
0
0

Fantasturka 2014

2011 yılından bu yana Ankara Kısa Filmciler Derneği bünyesinde düzenlenen FANTASTURKA ‘Türk İşi Fantastik Filmler Festivali’ bu yıl 3. kez düzenleniyor!

Fantastik film deyince herkesin aklına Star Wars, Yüzüklerin Efendisi, Harry Potter ve Karayip Korsanları gibi milyonlarca dolar hasılat yapan Hollywood yapımları gelse de, bir dönemin fantastik Türk filmleri, Fantasturka’yla yeniden beyaz perdeyle buluşacak.

Fantasturka Başlıyor!

Türkiye’nin en fantastik festivali Fantasturka zaman içerisindeki yolculuğuna kaldığı yerden devam ediyor. 1950′lerden günümüze kadar çekilen ancak çoğu izleyici ile buluşamayan 3000′e yakın Fantastik Film arşivinden seçkiler dönemin yaşayan tanıkları ile birlikte izleyici ile buluşuyor. 12 filmlik ‘Türk İşi Fantastik Filmler’ seçkisinin yanı sıra, ‘Türk İşi Western-Kovboy-Aksiyon’ uyarlamaları da festival gösterimlerinde yer alacak.

Fantasturka Geziyor!

Fantasturka her yıl olduğu gibi bu yıl da takipçilerini şaşırtmaya devam ediyor. 12 – 13 – 14 Aralık 2014 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirilecek olan Fantasturka, 17 –  18 –  19 – 20 Aralık 2014 tarihleri arasında ise Ankara’da sinemaseverlerin karşısına çıkacak. 2014 yılında Ankara ve İstanbul olmak üzere iki şehirde düzenlenecek olan Fantasturka, her yıl bir şehri gösterim programına ekleyecek.

‘Türk İşi Fantastik Hikaye’ Yazılıyor!

Sayın Ömer Çelik’in bakanlığını yaptığı Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Sinema Genel Müdürlüğü’nün de desteğiyle gerçekleştirilecek Festival’de izleyiciyle buluşacak filmlerin yanı sıra çeşitli yeniliklere de imza atılacak. Festivalin sosyal medya kanalları üzerinden etkileşimli olarak  ‘Türk İşi Fantastik Hikaye’ adı altında fantastik bir hikaye oluşturulacak.  Festival katılımcıları ve sosyal medya takipçileri tarafından yazılacak olan bu hikayeye usta isimler tarafından son şekli verilecek ve hikaye festivalin son günü tüm festival katılımcıları ile paylaşılacak.

Festival Teaseri Genç Yönetmenden!

Festival kapsamında gerçekleştirilen projelerden birisi de, Fantastik Türk Filmlerinin yeniden çizilerek uyarlanması oldu. Hacettepe Üniversitesi, Grafik Bölümü mezunu Mehmet Volkan Çomak tarafından gerçekleştirilen projede 1975 yapımı,  Çetin İnanç’ın yönetmenliğini yaptığı Hollywood Uyarlaması Vahşi Kan filmi yeniden çizilerek ve yorumlanarak festival teaserı haline getirildi. Festival kapsamında birçok fantastik film uyarlamaları ve çizim örnekleri izleyicinin beğenisine sunulacak.

http://www.fantasturka.org/


Gezici Festival’in 20’nci Yıl Teması “Sinema Aşkına!”

$
0
0

Ankara Sinema Derneği’nin T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlediği Gezici Festival, 20’nci yılını “Sinema Aşkına!” teması ile kutlamaya hazırlanıyor. 28 Kasım – 8 Aralık 2014 tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşacak festival, Ankara’dan yola çıkacak. 28 Kasım – 4 Aralık’ta başkentteki gösterimleri devam ederken, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi’nin katkılarıyla, 3 – 7 Aralık tarihleri arasındaEskişehir’e konuk olacak. Gezici Festival yolculuğunu, Sinop Kültür ve Turizm Derneği’nin katkılarıyla, 5 – 8 Aralık’ta Sinop’ta tamamlayacak.

Dünya ve Türkiye sinemasının seçkin örneklerini yurdun değişik kentlerindeki sinemaseverlerle buluşturmak ve Türkiye sinemasını dünyaya tanıtmak için tam 20 yıldır yollarda olan Gezici Festival, bugüne kadar toplam 5 ülke ve 23 şehre giderek, 56 bin 872 kilometre yol katetti. Sinema sevdasıyla 20 yıldır kent kent dolaşan festivalde, bu yıl aynı tutkuyla sinema yapan yönetmenlere özel bir bölüm ayrıldı. “Sinema Aşkına!” sinemaya duyulan aşkın hiç bitmediğinin birer kanıtı olan ve sinema tutkusunu konu alan filmleri bir araya getiriyor.

Amatör (Camera Buff)

Usta yönetmen Krzystof Kieslowski Amatör’de (Camera Buff), kamerasına giderek daha çok bağlanan ve dün- yaya yalnızca vizörden baktığı için çevresindekileri yitiren bir sinemasevere odaklanıyor. Hayat ya da sinema ikileminin bir yansıması olan filmde, çocuğunun doğumu öncesinde onu filme çekebilmek için bir kamera alan ancak kendisini film çekmenin büyüsüne kaptırıp, elindekileri yavaş yavaş kaybetmeye başlayan bir adamın hikayesi anlatılıyor. Çektiği her filmle bir anlatım aracı olarak sinemanın sınırlarını zorlayan Jean-Luc Godard, son filmi Dile Veda (Goodbye to Language) ile bu kez dijital ve üç boyutlu sinemanın, Hollywood’un ufkunun çok ötesinde, derin ve çok boyutlu bir anlatıya imkan sağlayabildiğini kanıtlıyor. Her şeyin düzensiz bir sırayla cereyan ettiği film; görsel, sinematik ve akıllara durgunluk veren üç boyutlu bir keyif sunuyor. Sinemanın olanakları üzerine bir güncel deneme olarak öne çıkan Yael Andre imzalı, Diktatör Olduğumda (When I Will Be Dictator), bir zamanlar amatör sinemacıların gözdesi olan Süper 8 formatındaki görüntüler aracılığıyla kurgulanan hikayesi ile dikkat çekiyor. Bir bilim kurgu belgeseli niteliğindeki film, sinemada gerçeklik ve kurmaca arasındaki ilişkiyi sorguluyor.

İlk Film (The First Movie)

Kamerayı yetişkinlerin dünyasından çocuklarınkine taşıyan eleştirmen ve yönetmen Mark Cousins İlk Film’de (The First Movie), savaşla büyüyen ve daha önce hiç film görmemiş çocukların sinemayla tanışmasını perdeye yansıtıyor. Kuzey Irak Kürt Bölgesi’ndeki Goptapa’ya ziyaretini kaydeden Cousins’ın filmi; yer yer belgesel, yer yer kompozisyon, yer yer çağdaş günce niteliğinde bir yapım olarak seyirciyle buluşuyor. Cem Kaya’nın, bu yıl Locarno Film Festivali’nde prömiyerini yapan filmi Motör Nam-ı diğer Remake, Remix, Ripoff, 60’lı ve 70’li yılların popüler Türk sinemasının tutkulu emektarlarını yakından tanımayı sağlıyor. Film, Yeşilçam döneminde dolaylı ya da dolaysız yollardan yabancı filmlerden etkilenmiş yapımcıları, yönetmenleri ve bu etkileşimin doğurduğu sonuçları sinemaya aktarıyor. Başkalarından alınan bir fikri kendine ait bir yapı içinde dönüştürürken ortaya çıkan yeniliklere odaklanan film, etkileşimin kültürel faaliyet olarak çok önemli olduğunu ve yaratıcılığın temelinde taklit etmenin var olduğunu vurguluyor. Hayranlık duyduğu yönetmenin yerini almaya çalışan bir sinemaseverin gerçek hikayesinden yola çıkarak filme alınan Yakın Plan (Close-Up), aşkın nasıl saplantıya ve yanlışlıklar komedisine dönüşebileceğini gözler önüne seriyor. Yönetmenliğini Abbas Kiarostami’nin yaptığı film, kendini ünlü yönetmen Mohsen Makhmalbaf olarak tanıtıp, Tahranlı üst sınıf bir ailenin içine yavaşça sızan Sabzian adında, işsiz İranlı bir adama karşı açılmış bir davayla başlıyor. Sabzian’ın aileyle geçirdiği sürece ait kesitler, kamera önünde eksiksiz canlandırılıyor ve seyirci gördüğünün ne kadarı gerçek ne kadarı kurgu asla emin olamıyor. Kiarostami’nin bu klasik yapıtını kendi işlettiği sinemada gösterime sokma hikayesini anlatan Nanni Moretti’nin kısa filmi Yakın Plan’ın Galası (Opening Day of Close-Up) da Yakın Plan ile birlikte gösterilecek. Bu kısa film, Moretti’nin meslektaşına ve anaakım-dışı sinemaya bir saygı duruşu niteliğinde.


Osmanlı Filmleri ve CANAN Gezici Festival’de

$
0
0

Ankara Sinema Derneği’nin T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlediği Gezici Festival, 20’nci yılında da özel bölümleri ve konuklarıyla seyircisiyle buluşmaya hazırlanıyor. 28 Kasım – 8 Aralık 2014 tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşacak festival, her yıl olduğu gibi Ankara’dan yola çıkacak. 28 Kasım – 4 Aralık’ta başkentteki gösterimleri devam ederken, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi’nin katkılarıyla, 3 – 7 Aralık tarihleri arasında Eskişehir’e konuk olacak. Gezici Festival yolculuğunu, Sinop Kültür ve Turizm Derneği’nin katkılarıyla, 5 – 8 Aralık’ta Sinop’ta tamamlayacak.

Sinemanın seçkin örneklerini Türkiye’nin değişik kentlerindeki sinemaseverlerle buluşturmak ve Türkiye sinemasını dünyaya tanıtmak için tam 20 yıldır yollarda olan, bugüne kadar toplam 5 ülke ve 23 şehre giderek, 56 bin 872 kilometre yol kateden Gezici Festival, klasikleşen bölümlerinin yanı sıra özel bölümleri ve konuklarıyla da dikkat çekiyor.

Osmanlı’dan Manzaralar

Gezici Festival’in bu yılki özel bölümlerinden biri olan “Osmanlı’dan Manzaralar,” Osmanlı topraklarında 1896-1922 yılları arasında, farklı sinemacılar tarafından çekilen ve çeşitli arşivlerde bulunan filmleri gün yüzüne çıkarıyor.  Bir zamanlar imparatorluğun parçası olmuş ülkeler tarafından genellikle göz ardı edilen bu filmler, Osmanlı’ya ve sinema tarihine farklı bir gözle bakmayı sağlıyor. Amsterdam’daki Eye Film Institute’tan küratör Elif Rongen Kaynakçı’nın derlediği filmler, turist rehberi niteliğindeki manzara görüntülerinden etnografik gözleme kadar çok farklı ve geniş bir yelpaze sunuyor. 2 Aralık Salı günü,  Çankaya Belediyesi’nin katkılarıyla Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde ücretsiz yapılacak gösterim, canlı müzik eşliğinde gerçekleşecek ve filmleri gün yüzüne çıkaran ekibin üyeleri Elif Rongen Kaynakçı ve akademisyen Nezih Erdoğan da izleyicilere bilgi verecek.

Uyandıran Masallar

Türkiye’de güncel sanat ve sinema arasında bir köprü kurmayı hedefleyen ve geçtiğimiz yılki programında Köken Ergun sergisinin yanı sıra sanatçının video çalışmalarına da yer veren Gezici Festival, 20’nci yılında da video sanatı örneklerini sinema izleyicisiyle buluşturuyor. Festival bu yıl, güncel sanat alanının önemli isimlerinden CANAN’ın video çalışmalarına yer veriyor. “Uyandıran Masallar” başlıklı seçkide, CANAN’ın toplumsal cinsiyet, iktidar ve şiddet konularını ele alan üç videosu yer alıyor. İstanbul Bienali’nde sergilenen İbretnüma (2009); fotoğraf, minyatür ve kolaj görüntüleriyle oluşturulmuş bir animasyon çalışması olarak dikkat çekiyor.Vak Vak Ağacı (2010) ise söz konusu ağaca dair mitolojik hikayeyi, 1980 askeri darbesi eksenindeki anı ve belgelerle birleştiriyor. Sanatçının son video çalışması olan Hezeyan (2013), yalnızlığın modern dünyadaki tezahürünü takıntılı bir aşk hikâyesi üzerinden ele alıyor. “Uyandıran Masallar” seçkisi, 29 Kasım Cumartesi günü Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde izlenebilecek. Seyirciler gösterimin ardından, Galeri Siyah Beyaz’da akademisyen Tuğba Taş’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilecek CANAN söyleşisine de katılabilecek.

Festival kapsamında, CANAN’ın eserlerinden oluşan bir sergi de Gezici Festival ve Galeri Siyah Beyaz işbirliği ile 28 Kasım – 10 Aralık tarihleri arasında sanatseverlerin beğenisine sunulacak. “Yalvarırım Bana Aşktan Söz Etme” adlı sergi aynı zamanda, sanatçının Ankara’daki ilk sergisi olma özelliğini taşıyacak. Sergide CANAN’ın; “İbretnüma”, “Hezeyan”, “Yalvarırım Bana Aşktan Söz Etme”, “Çeşme” ve “Nazar Değdi Dünyama” çalışmaları yer alacak.


Gezici Festival Başladı

$
0
0

gezici_acilis_2014_1

Bu yıl 20’nci yaşını kutlayan Gezici Festival, 27 Kasım akşamı Rahmi Koç Müzesi Divan Çengelhan’da düzenlenen açılış kokteyli ile başladı. 28 Kasım – 8 Aralık tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşacak festival için düzenlenen geceye; T.C. Kültür Bakanlığı, Çankaya Belediyesi ve elçilik temsilcilerinin yanı sıra yazar Murathan Mungan, oyuncular Derya Alabora, Taner Birsel, Şebnem Hassanisoughi, yönetmen Reis Çelik ve Baba Zula grubunun solisti Murat Ertel katıldı. Birçok sinema emekçisinin ve sinemaya gönül veren Gezici Festival dostlarının da yer aldığı gecede, basın mensupları da hazır bulundu.

Gecenin sunuculuğunu Derya Alabora, Taner Birsel, Şebnem Hassanisoughi ve Murat Ertel yaptı. Gezici Festival’in bugüne kadar toplam 5 ülke ve 23 şehre giderek, 56 bin 872 kilometre yol katettiğini, 1995’ten bu yana dünya ve Türkiye sinemasının en yeni örneklerini izleyicisiyle buluşturduğunu söyleyen Derya Alabora’nın ardından söz alan Taner Birsel ve Şebnem Hassanisoughi ise festivalin düzenlenmesinde ve sesini duyurmasında desteklerini esirgemeyen kurumlara ve basın kuruluşlarına teşekkür etti.

Gecede Punctum Creative Productions’ın hazırladığı festival fragmanı ve klibinin ardından, bu yıl “20 Yılın En İyi Kısaları” bölümünde gösterilecek Teşekkürler isimli kısa film gösterimi yapıldı. Sekiz dakikalık Belçika yapımı film, tüm salonu kahkahaya boğdu.

4 Aralık tarihine kadar Ankara Kızılay Büyülü Fener Sineması ve Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gösterimleri devam edecek festival, 3-7 Aralık’ta Eskişehir’e ve 5-8 Aralık’ta da Sinop’a konuk olacak.


Gezici Festival 3 – 7 Aralık’ta Eskişehir’e Konuk Oluyor

$
0
0

20. Gezici Festival

Ankara Sinema Derneği’nin T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlediği Gezici Festival, 20’nci yılında Eskişehirli seyircileriyle buluşuyor. 28 Kasım’da Ankara’dan yola çıkan festivalin başkent gösterimleri, 4 Aralık’a kadar sürecek. Festival, Ankara gösterimleri devam ederken, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi’nin katkılarıyla, 3-7 Aralık tarihleri arasında Eskişehir’e konuk olacak. Festival kapsamında; ‘Dünya Sineması’, ‘Sinema Aşkına’, ‘Murathan Mungan: Gerçeğe Açılan Üç Kapı’, ‘Türkiye 2014’ ve ‘20 Yılın En İyi Kısaları’ bölümlerinde yer alan filmler, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü Sinema Anadolu’da gösterilecek.

Festival, Nesimi Yetik’in Toz Ruhu (2014) adlı filmiyle açılacak. Adana Altın Koza’dan ‘En İyi Film’ dahil üç ödülle dönen Yetik’in ilk uzun metrajlı filmi Toz Ruhu, seyirciyi gündelikçi Metin’in küçük dünyasıyla buluşturacak. Yönetmen Nesimi Yetik, senarist ve yapımcı Betül Esener ve başrol oyuncusu Tansu Biçer; Eskişehir’de Gezici Festival’e eşlik edecek.

Leviathan

Her yıl farklı ülkelerden çarpıcı filmleri izleme fırsatı sunan Gezici Festival, bu yıl da dünya sinemasının en yenilerini Eskişehirlilerle buluşturacak. Yönetmenliğini Jean-Pierre ve Luc Dardenne kardeşlerin yaptığı, Belçika’nın ‘Yabancı Dilde En İyi Film’ dalında 2015 Oscar aday adayı İki Gün, Bir Gece (Two Days, One Night), yine sosyal bir konuya işsizliğe temas ediyor ve kapitalizmin çirkin yüzünü etkili bir anlatımla sinemaya aktarıyor. Kara mizahın önde gelen temsilcilerinden Bent Hamer’ın yazıp yönettiği sıra dışı komedi filmi 1001 Gram (1001 Grams) ise kısa süre önce boşanmış işkolik bir laboratuvar teknisyeni Marie’nin, Paris’te katıldığı bir bilim konferansında kendini yepyeni bir dünyanın içinde bulmasını anlatıyor. Film, Norveç’in ‘Yabancı Dilde En İyi Film’ dalında 2015 Oscar aday adayı. Yönetmenliğini Levan Koguashvili’nin yaptığı İlk Randevu (Blind Dates), orta yaş yalnızlığını samimi bir şekilde beyazperdeye yansıtırken, Andrey Zvyagintsev’in dördüncü uzun metrajlı filmi Leviathan, Rusya’da küçük bir kasabada yaşayan Kolya’nın hikayesini Eskişehirli sinemaseverlerle buluşturuyor. Cannes’dan En İyi Senaryo ödülünü kazanan film, Rusya’nın Yabancı Dilde En İyi Film dalında 2015 Oscar aday adayı. Viviane Amsalem’in Boşanma Davası (Gett: The Trial of Viviane Amsalem), 20 yıllık mutsuz evliliğini bitirmek isteyen Viviane’in, buna karşı çıkan pasif-agresif kocası Elisha ile haham hakimlere karşı yıllar süren mücadelesini konu alıyor. Yönetmenliğini Shlomi Elkabetz ve filmin başrol oyuncusu Ronit Elkabetz’in üstlendiği bu çarpıcı film, İsrail’in Yabancı Dilde En İyi Film dalında 2015 Oscar aday adayı.

Bu yıl tutkuyla sinema yapan yönetmenlere özel bir bölüm ayıran Gezici Festival, sinemaya duyulan aşkın hiç bitmediğinin birer kanıtı olan ve sinema tutkusunu konu alan filmleri “Sinema Aşkına!” bölümünde Eskişehirli seyircisiyle buluşturuyor. Kamerasına giderek daha çok bağlanan ve dünyaya yalnızca vizörden baktığı için çevresindekileri yitiren bir sinemasevere odaklanan, usta yönetmen Krzystof Kieslowski’nin filmi Amatör (Camera Buff), bu bölümde gösterilecek filmler arasında yer alıyor. Yönetmenliğini Abbas Kiarostami’nin yaptığı Yakın Plan (Close-Up) ise ünlü yönetmen Mohsen Makhmalbaf olduğunu söyleyen ve Tahranlı varlıklı bir aileyi bir filmde oynatacağına dair yalan söyleyerek kandırmaya çalışan Sabzian adlı işsiz bir adamın mahkemesiyle başlıyor. Hem Sabzian’ın hem de tuzağa düşürdüğü ailenin sinema şöhreti olma düşkünlüğünü yansıtan film, Nanni Moretti’nin Yakın Plan’ın Galası (Opening Day of Close-Up) adlı 7 dakikalık kısa filmi ile birlikte gösterilecek. Mark Cousins’ın 1998’de Saddam Hüseyin’in gerçekleştirdiği zehirli gaz saldırısına maruz kalan Halepçe’nin Goptapa köyüne ziyaretinin kaydı olan İlk Film (The First Movie) de Eskişehirli seyircilerin festival kapsamında izleyebileceği filmler arasında yer alıyor.

Konuşma (The Conversation)

Önceki yıllarda Zeki Demirkubuz, Tuncel Kurtiz ve Barış Bıçakçı’nın seçtiği filmleri sinemaseverlerle buluşturan festival, bu yıl Murathan Mungan’ın özel seçkisine “Gerçeğe Açılan Üç Kapı” bölümünde yer veriyor. Mungan bu bölümde, gerçekle olan ilişkimizi sinema aracılığıyla sorguluyor. “Fotoğrafta ne görmek istiyoruz?: Cinayeti  Gördüm (Blow Up; Michelangelo Antonioni, 1966)” ve “Ne duymak istiyoruz?: Konuşma (The Conversation)” filmleri, Eskişehirli sinemaseverleri gerçeklik algısı ve hakikatin doğasına dair düşünce egzersizi yapmaya davet ediyor. Usta yönetmen Michelangelo Antonioni’nin 1960’ların en özgün yapıtlarından biri olarak kabul edilen filmi Cinayeti Gördüm, gerçeklik ve gerçeklik algısını sorguluyor. Francis Ford Coppola’ya 1974’te Altın Palmiye kazandıran Konuşma ise ünlü yönetmenin en çarpıcı filmlerinden biri olarak öne çıkıyor.

Yönetmen ve oyuncuların katılımıyla gerçekleşecek “Türkiye 2014” bölümünde ise yine en yeni ve heyecan verici filmler Eskişehirli sinemaseverleri bekliyor. Saraybosna Film Festivali’nden ‘En İyi Film’ ve ‘En İyi Erkek Oyuncu’, Antalya Altın Portakal Film Festivali’nden ise ‘En İyi İlk Film’, ‘En İyi Erkek Oyuncu’, ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu’ ve ‘En İyi Müzik’ ödülleriyle dönen Erol Mintaş’ın ilk filmi Annemin Şarkısı (2014), festival kapsamında izleyicisiyle buluşuyor. Filmin oyuncularından, Saraybosna Film Festivali’nden ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ödülü alan Feyyaz Duman, Eskişehir gösterimlerine katılıyor. Adana Film Festivali’nde ‘En İyi Senaryo’ ödülü alan Derviş Zaim’in son filmi Balık (2014), yazar ve yönetmen olarak her daim polisiye tadındaki içsel yolculukları ve kimlik mevzusunu irdeleyen Tayfun Pirselimoğlu’na; Roma’da ‘En İyi Senaryo’, İstanbul’da ‘En İyi Film’, ‘En İyi Senaryo’ ve ‘En İyi Müzik’ ödüllerini getiren Ben O Değilim (2013), Venedik Film Festivali’nden ‘Jüri Özel Ödülü’ ve Antalya’dan ‘Jüri Özel Ödülü’ ile ‘En İyi Kurgu’ ödülünü alan Kaan Müjdeci imzalı Sivas (2014) da gösterilecek filmler arasında yer alıyor. Adana Altın Koza’da ‘Yılmaz Güney Ödülü’ ile ‘Film-Yön En İyi Yönetmen Ödülü’ alan Neden Tarkovski Olamıyorum? (2014) ise filmin yönetmeni Murat Düzgünoğlu ve oyuncusu Vuslat Saraçoğlu’nun katılımıyla Eskişehirli seyircilerle buluşacak.

20’nci yıla özel olarak “20 Yılın En İyi Kısaları” da festival kapsamında Eskişehirlileri bekliyor olacak. Omuz Omuza (Hans Petter Moland, 2002, Norveç), Las Palmas (Johannes Nyholm, 2011, İsveç), Örümcek (Nash Edgerton, 2007, Avustralya), Annem Sinema Öğreniyor (Nesimi Yetik, 2006, Türkiye), Bir Gün Bir Adam Bir Ev Alır (Pjotr Sapegin, 1998, Norveç), Tango (Zbigniew Rybczynski, 1980, Polonya), Sorun Yumağı (Steve Sullivan, 2001, İngiltere), Arjantin Tangosu (Guido Thys, 2006, Belçika), Kalk Borusu (Marc-Henri Wajnberg, 1996, Belçika), Uzatmalar (Oury Atlan, Thibaut Berland, Damien Ferrié, 2005, Fransa), Bir Daire Ve Altı Davulcu İçin Müzik (Johannes Stjärne Nilsson, 2001, İsveç) ve Teşekkürler! (Christine Rabette, 2002, Belçika), bu bölümde yer alacak.


Fantasturka Ankara Başlıyor!

$
0
0

34507-fantasturka2b2014

Ankara Kısa Filmciler Derneği tarafından düzenlenen FANTASTURKA ‘Türk İşi Fantastik Filmler Festivali’  Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü desteği ile 18 Aralık 2014 Perşembe günü Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde başlıyor!

İstanbul Fatihi Fantasturka Ankara’da!

Türk Sineması’nın 1914 yılında başladığı yolculuğu 2014 yılında,  yılın (son) festivali ile devam ediyor. 12- 14 Aralık tarihleri arasında İstanbul- Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen festival ‘Ölüler Konuşmaz ki’ filminin gösterimi ile başladı.  1972 yapımı ‘Yılmayan Şeytan’ filminin gösteriminden önce sinema yazarı Ege Görgün film hakkında bilgi verirken ‘Film zaman zaman karmaşık ve kopuk sahneler içeriyor. Bir rüyayı seyredeceksiniz, Yılmaz Atadeniz’in bir rüyası’ ifadelerini kullandı. Festivalin Ankara ayağı ise 18 Aralık Perşembe günü ‘Fantastiğin Sineması’ özel gösterimi ile başlayıp 21 Aralık Pazar günü son bulacak. Film gösterimlerinin yanı sıra ‘Türk İşi Robot Yapım Atölyesi’, ‘Kahramanlar Aramızda’ adı ile orijinal film afişleri ve lobi kartları sergisi gerçekleştirilecek. Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’ndeki tüm festival etkinlikleri ücretsiz olacak.

Danışma Kurulu Festivalde!

Bu yıl üçüncüsü düzenlenecek olan festivalin danışma kurulunda Tersninja.com sitesinin kurucusu Ege Görgün, Sinematikyesilcam.com sitesinin kurucusu ve editörü Utku Uluer, Geceyarısı Sineması editörlerinden Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Kaya Özkaracalar ile Fanatik Film ve Horizontal Yayınları’nın kurucusu Nejdet Arkın yer alıyor. Danışma kurulunun bu değerli isimleri film gösterimlerinden önce festival katılımcılarına filmler ile ilgili detaylı bilgi verecek ve o dönem ile ilgili merak edilen tüm soruları yanıtlayacak.

‘Kahramanlar Aramızda’

Festival süresinde Utku Uluer ve Fatih Danacı’nın  ‘Kahramanlar Aramızda’ orijinal film afişleri ve lobi kartları sergisi ile festival katılımcıları dönemin film kahramanlarını yakından inceleme şansı bulacak.  Yeşilçam uyarlaması filmlerden bazılarına ait afiş ve lobi kartları ile uyarlamaya neden olan asıl filmlerin yerli edisyon afişlerini bulacağınız sergideki ürünler Fatih Danacı’nın kişisel koleksiyonuna aittir.  Sergide yer alan ve Utku Uluer’e ait 4 kolaj ise Fantastik Türk Filmlerinin yapısına benzer bir şekilde tasarlanmış; filmlerin montaj ve senaryosunda kullanılan “kes-yapıştır” tekniğinden esinlenilerek oluşturulmuştur.


Beyazperdenin Yeni ve Bağımsız Dergisi “Sinema Terspektif”

$
0
0

SinemaTerspektifKapak

Aylık bağımsız sinema dergisi Sinema Terspektif, düz bakışa ve kalıplaşmaya alternatif olarak yayın hayatına merhaba diyor. Sinema Terspektif ile kadının büyülü eli sinemaya  değiyor.

Sinemanın yükselen habercisi olmak için kollarını sıvayan dergi, düşünceleri estetik kılmak için harekete geçiyor. Detaylara yatkın ve farklı eleştiriler sunmaya hazırlanan Sinema Terspektif; sıradan, popüler ve yüzeysel düşüncelerin hâkimiyetini reddediyor. Dünya deneyimini, kendini ve başkalarını kaydetme olan sinemayı, yaşayarak ve yazarak içselleştiriyor.

Sinema Terspektif iç dünyanızın şifrelerini çözüyor

Hayatın yansımalarını ve iç dünyanın dışavurumunu bağımsızca ortaya koyan Sinema Terspektif beyaz perdeyi deşifre ediyor. Var olan klasik düşünce kalıplarının dışında fikir üreterek sorumluluk üstleniyor, son sözü söyleme parolası ile yola çıkıyor.

Erk anlayışının tabulaştığı günümüzde dengeleri değiştirecek bir özgüven ile beyazperdeye ışık tutan Sinema Terspektif değişimi hissettiriyor. Bilinci besleyen ve çağımızda terapi yöntemleri arasına giren sinema,  ‘kim’ olduğumuzu değilse bile en azından ‘varlığımızı’ bilme yetisi ve bir başkasının sesiyle yüzleşme halini anlamlı kılıyor.

Kadının detaylara önem veren yaklaşımı Sinema Terspektif’te buluşuyor

Editoryal kadrosu kadınlardan oluşan Sinema Terspektif; kalemi, eleştiri yazmak için değil, sinemayı okumak için kullanıyor. Derinlemesine ve sistematik yazıları ile bir sinema dergisinin hiç olmadığı kadar güçlü geliyor.  Kendini, sadece izleyen, okuyan, dinleyen değil, bunlar üzerinde düşünen ve fikir üreten olarak tanımlıyor.

Film dünyasının spesifik içeriğe sahip dergisi Sinema Terspektif’i  seçkin kitabevlerinden edinebilir, www.sinematerspektif.com‘dan takip edebilirsiniz.



26. Ankara Uluslararası Film Festivali Biletleri 11 Nisan Cumartesi Günü Satışa Çıkıyor!

$
0
0

26_aff_afis

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği ve Halkbank ana sponsorluğunda düzenlenen 26. Ankara Uluslararası Film Festivali’nin biletleri cumartesi günü satışa çıkıyor.  23 Nisan – 03 Mayıs 2015 tarihleri arasında düzenlenen festivalin biletleri  11 Nisan Cumartesi sabahından itibaren alınabilir. 

Ankara Uluslararası Film Festivali’nde uzun filmler için bilet fiyatları tam 12 TL, öğrenci ile 65 yaş ve üstü izleyiciler için 10 TL, sabah 11:30 seansı için 5 TL olacak. Kısa ve belgesel filmler için ise bilet fiyatları 5 TL olarak açıklandı.

Sinemaseverler festival biletlerini 11 Nisan Cumartesi günü 11:00’den itibaren;  Kızılay Büyülü Fener gişelerinden satın alabilecekler.

Askıda Bilet Var!

Türk Eğitim Derneği (TED)’in tescilli sosyal sorumluluk projesi “Askıda Bilet Var”, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da daha çok seyircinin festivalle buluşmasını sağlıyor.  TED, Simtes İş Makinaları San. ve Tic. AŞ’nin katkılarıyla askıya çıkarılan biletler olanağı olmayanlar için fırsat eşitliği yaratarak festivalin farklı gelir gruplarına ulaşımını arttırıyor.

Daha fazla film izlemesine katkıda bulunmak isteyen sinemaseverler de dilerse bilet satın alıp askıya çıkarabilecekler. Askıdaki biletlerden yararlanmak isteyenlerin gişede askıda bilet olup olmadığını sormaları yeterli olacak. Her sabah askıya çıkacak olan biletler o gün içinde talep eden kişilere verilecek.

Her gün ilk üç seans

23 Nisan – 3 Mayıs tarihleri arasında Ankara Büyülü Fener Sineması’nda gerçekleşecek olan gösterimlerin ilk 3 seansında biletler askıya çıkacak. TED ve Simtes’in satın aldığı biletlerle olanağı olmayan öğrenciler, festival boyunca her gün ilk üç seansta, filmleri Türk Eğitim Derneğinin misafiri olarak izleme şansı bulacak.

Paraf karta bir alana bir bedava!

Festival ana sponsoru Halkbank kredi kartı olan Parafkart sahiplerine ise özel bir kampanya sunuyor. Parafkart ile bir festival bileti alan seyirciye ikinci bilet bedava olacak.

Bilet alırken gala gösterimlerine dikkat

Ankara Uluslararası Film Festivali birçok filmin Türkiye galasını gerçekleştirecek, pek çok yönetmen ve oyuncuyu konuk edecek.  Gala ve söyleşili gösterimler festivalin programında yıldızlı olarak belirtiliyor,  festival programına pek yakında web sitesinden ulaşmak mümkün olacak.

Ankara Uluslararası Film Festivali hakkında ayrıntılı bilgi için: www.filmfestankara.org.tr

www.facebook.com/ankarauff

https://twitter.com/AnkaraUFF


Gezici Festival 21’inci Yolculuğuna Hazırlanıyor

$
0
0

gezici_2015_afis

Ankara Sinema Derneği’nin T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlediği Gezici Festival, 21’inci yolculuğuna hazırlanıyor. 27 Kasım – 10 Aralık 2015 tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşacak festival, her yıl olduğu gibi Ankara’dan yola çıkacak. 27 Kasım – 3 Aralık’ta başkentteki gösterimlerinin ardından, 4-7 Aralık tarihleri arasında Bursa’ya konuk olacak. Gezici Festival yolculuğunu, 9 – 10 Aralık’ta Kastamonu’da tamamlayacak.

Bu yıl 21’inci kez yollara düşmeye hazırlanan Gezici Festival, en son 10 yıl önce gittiği Bursa’da seyircileriyle özlem giderecek. Bursa gösterimlerini geçtiğimiz haftalarda ilk kez kapılarını açan Sanat Mahal’de gerçekleştirecek olan festivalde film ekipleri de Bursalı izleyiciyle buluşacak. 20’nci yılında bir ilki gerçekleştirerek Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Ersoy Soydan’ın davetini geri çevirmeyen ve dönüş yolunda Kastamonu’ya uğrayan festival, yoğun ilgiyle karşılandığı Kastamonu’yu bu yıl programına dahil etti. 1995’ten bu yana dünya ve Türkiye sinemasının en yeni ve çarpıcı filmlerini ülkenin değişik kentlerindeki sinemaseverlerle buluşturan Gezici Festival, Kastamonulu seyircisiyle bu yıl bir kez daha bir araya gelecek.

Festival seyircisini, 21’inci yılda da birçok sürpriz bekliyor. Klasikleşen bölümlerinin yanı sıra özel bölümleri ve konuklarıyla da her yıl dikkat çeken festivalde, bu yıl da sinema üzerine söyleşiler ve çeşitli atölye çalışmaları yer alacak. İlk yılından beri Gezici Festival’i yalnız bırakmayan ve her yıl festivale birbirinden özgün afişler sunan Behiç Ak, 21’inci yılda da hazırladığı afişle Gezici Festival’e desteğini sürdürüyor.


Gezici Festival’in 21. Yıl Teması “Güvencesiz Hayatlar”

$
0
0

21. Gezici Festival - Güvencesiz Hayatlar

Ankara Sinema Derneği’nin T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlediği Gezici Festival, 21’inci yolculuğuna hazırlanıyor. 27 Kasım – 10 Aralık 2015 tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşacak festival, her yıl olduğu gibi Ankara’dan yola çıkacak. 27 Kasım – 3 Aralık’ta başkentteki gösterimlerinin ardından, 4-7 Aralık tarihleri arasında Bursa’ya konuk olacak. Gezici Festival yolculuğunu, 9 – 10 Aralık’ta Kastamonu’da tamamlayacak.

21’inci kez yollara düşmeye hazırlanan Gezici Festival’in bu yılki teması “Güvencesiz Hayatlar.” Sürekli ekonomik kriz tehdidi altındaki günümüz toplumlarında iş güvencesi de ortadan kalkmış durumda. Ekonomik istikrarsızlık ve iş güvencesizliği; vasıfsız işçilerden akademisyenlere, göçmenlerden üst düzey yöneticilere, toplumun hemen hemen her kesimini etkiliyor. Gezici Festival de bu yıl, güvencesiz hayat koşullarına odaklanan filmlere özel bir bölüm ayırıyor. Seçkide yer alan filmler, daha iyi bir yaşam umudunun ortadan kalktığı bir dünyada insanlık durumuna odaklanarak, güvencesiz ve istikrarsız koşullar altında toplumsal statülerini yitiren ya da mevcut duruma uyum sağlamaya çalışan bireyleri mercek altına alıyor.

Cannes Film Festivali’nde başrol oyuncusu Vincent Lindon’a En İyi Oyuncu ödülü kazandıran, Stéphane Brizé imzalı İnsanın Değeri (The Measure of a Man), güvencesiz çalışma koşullarında birbirlerinin kurdu olmaya zorlanan insanların hikâyesi. Güçlü bir kapitalizm eleştirisi yapan bu sosyal gerçekçi filmde, uzun süredir işsiz bir adamın yeni girdiği işinde karşısına çıkan ve kendisini zor kararlar vermek durumunda bırakan sistemin çirkin yüzü perdeye yansıyor.

Dünyadaki ilk gösterimini Berlin Film Festivali’nde yapan Emine Emel Balcı’nın ilk uzun metrajlı filmi Nefesim Kesilene Kadar, benzer sorunlara bu kez Türkiye’de genç bir kadının perspektifinden bakıyor. Canını dişine takarak çalışıp içinde bulunduğu girdaptan çıkmaya çalışan genç tekstil atölyesi işçisi Serap’ın öyküsü, Türkiye’de çalışma yaşamında ayakta kalmaya çalışan pek çok işçinin de hikâyesi aynı zamanda. Filmin başrol oyuncusu Esme Madra’nın performansı ise ayrıca görülmeye değer.

Emek rejiminde neo-liberal dönüşümün yol açtığı sorunlar belgesel sinemanın da gündeminde. Bölüm kapsamında gösterilecek iki güçlü belgeselin Türkiye’deki ilk gösterimleri Gezici Festival’de gerçekleştirilecek. Amerikan Rüyasına Ağıt (Requiem for the American Dream) (Peter D. Hutchison, Kelly Nyks, Jared P. Scot) soruna çağımızın en önemli düşünürlerinden Noam Chomsky’nin rehberliğinde bakıyor. Dört yıllık bir süreye yayılan röportajlarında Chomsky, günümüz dünyasında zenginliğin ve gücün dağılımına odaklanıyor. Bunu yaparken kendi politik geçmişini ve Amerika’yı da sorguluyor.

Michael Winterbottom’ın yönettiği Kralın Yeni Giysileri ise oyuncu Russell Brand ile İngiltere sokaklarını arşınlıyor. Daha önce Şok Doktrini (2009) adlı belgeseliyle neo-liberal politikaları sorgulamaya girişen ünlü yönetmene eşlik eden provokatif oyuncu Brand, gün geçtikçe artan sınıflar arası eşitsizliği çarpıcı ve esprili bir dille gözler önüne seriyor.


Gezici Festival 21. Yolculuğuna Başlıyor

$
0
0

Ankara Sinema Derneği’nin T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlediği Gezici Festival, 21. yolculuğuna başlıyor. 26 Kasım – 2 Aralık’ta Çankaya Belediyesi’nin katkılarıyla Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleşecek başkent gösterimlerinin ardından, 4-7 Aralık tarihleri arasında Nilüfer Belediyesi’nin katkılarıyla Bursa’da Sanat Mahal’e konuk olacak ve yolculuğunu, 9 – 10 Aralık’ta Kastamonu Üniversitesi Medya ve İletişim Topluluğu’nun katkılarıyla Kastamonu’da, Kastamonu Üniversitesi 3 Mart Konferans Salonu’nda tamamlayacak.

Ankara biletleri; Biletix web sitesi, çağrı merkezi ve mobil uygulama yoluyla; Bilkent, Çayyolu, Kızılay ve Tunalı Dost Kitabevlerinden ve 26 Kasım – 2 Aralık tarihleri arasında Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde hizmet verecek Biletix gişelerinden temin edilebilir. Bursa biletleri Sanat Mahal gişelerinden satılacaktır. Kastamonu Üniversitesi’nde yapılacak gösterimler ücretsizdir.

FESTİVAL’İN 21. YIL TEMASI ‘GÜVENCESİZ HAYATLAR’

Güvencesiz Hayatlar

Gezici Festival’in bu yılki teması Güvencesiz Hayatlar. Cannes’da Vincent Lindon’a En İyi Erkek Oyuncu ödülü kazandıran, Stéphane Brizé imzalı İnsanın Değeri ve ilk gösterimi Berlin Film Festivali’nde yapılan, Emine Emel Balcı’nın Nefesim Kesilene Kadar’ı, bu bölümde izlenebilecek filmler arasında. Türkiye’deki ilk gösterimleri festivalde gerçekleşecek ve Güvencesiz Hayatlar bölümünde seyircisiyle buluşacak iki güçlü belgeselden ilki, çağımızın en önemli düşünürlerinden Noam Chomsky’yi kendine rehber edinen Amerikan Rüyasına Ağıt (Peter D. Hutchison, Kelly Nyks, Jared P. Scot). Diğeri ise, Michael Winterbottom’ın yönettiği ve ünlü yönetmene provokatif oyuncu Russell Brand’in eşlik ettiği Kralın Yeni Giysileri.

DÜNYA SİNEMASI’NIN EN İYİLERİ GEZİCİ FESTİVAL’DE

Dünya Sineması

Gezici Festival’in klasikleşen Dünya Sineması bölümünde; Raul Garcia’nın canlandırma filmi Olağanüstü Öyküler, Bosnalı kadın yönetmen Ines Tanovic’in, Bosna Hersek Oscar adayı filmi Gündelik Yaşantımız, Ivan Ostrochovsky’nin yönettiği, Slovakya’nın Oscar adayı Koza, Anne Muylaert’in Brezilya’nın Oscar adayı filmi Annemle Geçen Yaz, Santiago Mitre imzalı Paulina, Avishai Sivan’ın filmi Tikkun, Paolo Sorrentino imzalı Gençlik ve Altın Palmiyeli Taylandlı yönetmen Apichatpong Weerasethakul’un Saltanatın Mezarlığı filmi yer alıyor.

FİLM EKİPLERİ GEZİCİ FESTİVAL’İ YALNIZ BIRAKMIYOR

Türkiye 2015

Gösterimleri her yıl olduğu gibi bu yıl da yönetmen ve oyuncuların katılımıyla gerçekleşecek Türkiye 2015 Bölümü; yine en yeni, heyecan verici ve bol ödüllü filmleri izleme fırsatı sunuyor. İlk gösterimi Venedik Film Festivali’nde yapılan ve Jüri Özel Ödülü’nü alan, Adana Altın Koza’da da En İyi Film dahil beş ödül kazanan Emin Alper imzalı Abluka, Ankara’daki ilk gösterimi festivalde yapılacak Ben Hopkins imzalı Hasret, ilk gösterimi Sundance Film Festivali’nde yapılan, Britanya’nın en büyük festivallerinden East End Film Festivali’nde En İyi Film ödülüne layık görülen ve Adana Altın Koza’da En İyi Yönetmen ile En İyi Erkek oyuncu ödüllerini alan Tolga Karaçelik’in ikinci uzun metrajlı filmi Sarmaşık, Zeki Demirkubuz’un yazıp yönettiği ve başrolünde yer aldığı Bulantı ile Venedik Film Festivali’ndeki dünya prömiyerinden sonra, Adana Altın Koza ve Varşova Film Festivallerinden ödüllerle dönen Senem Tüzen’in ilk uzun metrajlı filmi Ana Yurdu, festivalde gösterilecek filmler arasında yer alıyor. Yönetmenler; Zeki Demirkubuz, Emine Emel Balcı, Tolga Karaçelik, Emin Alper ve Senem Tüzen, Gezici Festival seyircisiyle bir araya geliyor.

FESTİVAL’İN SİNEMADA CAZ SÜRPRİZİ

Sinemada Caz

ABD Büyükelçiliği’nin katkılarıyla hazırlanan ve ücretsiz olarak seyirciyle buluşacak olan Sinemada Caz Bölümü ise Gezici Festival’in bu yılki sürprizlerinden. Bölümde, canlı performans ve turne kayıtlarını içeren kısa filmlerin yanı sıra müzisyen karakterlere odaklanan iki önemli kurmaca film yer alıyor. Seçkinin aynı zamanda küratörlüğünü üstlenen Jonathan Rosenbaum ve Ekhsan Khoshbakht’ın sunumu eşliğinde; Geç Kalan Hüzün (John Cassavates, 1961), Pete Kelly’nin Şarkıları (Jack Webb, 1955), Cab Calloway Söylüyor (Fred Waller, 1934), Black and Tan Fantasy (Dudley Murphy, 1929), Ben Webster Avrupa’da (Johan van der Keuken, 1966), Begone Dull Care (Norman McLaren, 1949), Yağmur Yağınca (Charles Burnett, 1995) ve Canlı Blues (Gjon Mili, 1944) hem sinema hem de müzikseverlerin beğenisine sunulacak. Sinemada Caz bölümüne paralel olarak gerçekleştirilen “Çizgi Roman: Sinemada Caz” sergisi 26 Kasım – 2 Aralık tarihleri arasında Çağdaş Sanatlar Merkezi, Aliye Berger Sergi Salonu’nda görülebilir. Naiel Ibarrola’nın illüstrasyonları ve Ekhsan Khoshbakht’ın yazımıyla sergilenecek eserler, sinema tarihinin çizimlerle aktarımına dair bir projenin parçası.

ÖZEL GÖSTERİM: VARYETE VE TOPLUMSAL HAFIZA

Gezici Festival ve Goethe Institut Ankara işbirliğiyle, bu yıl restore edilen, Alman yönetmen Ewald André Dupont imzalı 1925 yapımı sessiz film Varyete, İngiliz müzisyen Stephen Horne ve Alman müzisyen Frank Bockius’un performanslarıyla canlı müzik eşliğinde gösterilecek. Festival, Toplumsal Hafıza konusuna ise özel bir filmle, Askıya Alınmış Zaman’la dikkat çekecek.

IŞIL EĞRİKAVUK “İHTİLAF SANATI” İLE GEZİCİ FESTİVAL’DE

Işıl Eğrikavuk

Türkiye’de güncel sanat ile sinema arasında bir köprü oluşturmayı hedefleyen festivalin bu yılki sanatçı konuğu Işıl Eğrikavuk. İhtilaf Sanatı adlı bölümde, sanatçının sahte-belgesel formuna yakın beş işine yer veriliyor; Karanlık Kütüphane (2006), Gül (2007), Röportaj (2008), Anı Müzesi (2010) ve Ters Köşe (2013). Sanatçı ayrıca, Gezici Festival ve SALT Ulus işbirliğiyle 28 Kasım ve 5 Aralık tarihlerinde, Ankaralı katılımcılarla iki ayrı performans gerçekleştirecek.

KISA İYİDİR VE ÇOCUK FİLMLERİ GEZİCİ FESTİVAL’DE

 Kısa İyidir ve Çocuk Filmleri bölümleri, her yıl olduğu gibi bu festivalde de yerini alıyor. Dünyanın çeşitli ülkelerinden festivale başvuran filmler arasından seçilen kısa filmler, izleyicileri farklı ülkelerin yenilikçi sinemasıyla tanıştırıyor. Yıllardır minik seyircileri için film gösterimleri düzenleyen Gezici Festival, bu yılki çocuk filmlerini Norveç’ten seçti. Kısa İyidir ve Çocuk Filmleri gösterimleri her yıl olduğu gibi ücretsiz gerçekleşecek. Bu yıl çocukları bir de Canlandırma Atölyesi bekliyor. Avusturya Büyükelçiliği’nin katkılarıyla Roland Schütz’ün düzenleyeceği atölyede, katılımcı çocuklar ilk filmlerini üretmiş olacaklar.

 FESTİVAL İZLEYİCİSİ MUBİ İÇİN YARIŞACAK

 Bu yıl Gezici Festival ve MUBI Türkiye işbirliğiyle sürpriz hediyeler festival izleyicisini bekliyor. Gezici Festival, 21. kez yollara düşerken sinemaseverlere harika bir festival programıyla birlikte 30 günlük ücretsiz ‪MUBI deneme üyeliği hediye ediyor. Seyircilerin, festival programını ve festivalin sosyal medya hesaplarını takip etmesi yeterli.


Gezici Festival 22’inci Yolculuğuna Hazırlanıyor

$
0
0

afis_2016

Ankara Sinema Derneği’nin T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlediği Gezici Festival, 22’inci yolculuğuna hazırlanıyor. 25 Kasım – 7 Aralık 2016 tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşacak festival, her yıl olduğu gibi Ankara’dan yola çıkacak. 25 Kasım – 1 Aralık’ta başkentteki gösterimlerinin ardından, 2-4 Aralık tarihleri arasında Sinop’a konuk olacak. Gezici Festival yolculuğunu, 5 – 7 Aralık’ta Kastamonu’da tamamlayacak.

Gezici Festival 22’inci yolculuğunda, bir yıllık aradan sonra tekrar Sinop’a, film ekipleriyle birlikte konuk olacak. Gezici Festival Sinop’un ardından iki yıldır kentleri arasına katılan Kastamonu’da festivali tamamlayacak.

Festival seyircisini, 22’inci yılda da birçok sürpriz bekliyor. Klasikleşen bölümlerinin yanı sıra özel bölümleri ve konuklarıyla da her yıl dikkat çeken festivalde, bu yıl da sinema üzerine söyleşiler ve çeşitli atölye çalışmaları yer alacak.

Festivalin klasikleşen bölümleri Dünya Sineması, Türkiye 2016, Kısa İyidir, Çocuk Filmleri bu yıl da festival izleyicisiyle buluşacak. Dünyanın önemli festivallerine seçilmiş ve övgüyle karşılanmış pek çok filmin tüm kentlerdeki ilk gösterimleri Gezici Festival çerçevesinde yapılacak. Yılın öne çıkan yerli yapımları da film ekiplerinin katılımıyla Türkiye 2016 bölümü dahilinde festival seyircisinin karşısına çıkacak. Her yıl olduğu gibi Kısa İyidir ve Çocuk Filmleri gösterimleri ücretsiz olarak gerçekleştirilecek.

İlk yılından bu ya Gezici Festival’i yalnız bırakmayan ve her yıl festivale birbirinden özgün afişler sunan Behiç Ak, 22’inci yılda da hazırladığı afişle Gezici Festival’e desteğini sürdürüyor.


Viewing all 65 articles
Browse latest View live